Hepimizin bildiği gibi Kızılderililer denilince akıllara: Çekik gözlü, deriden giysileri olan, ellerinde yay ve ok bulunan, çadırlarda kalıp kabileler halinde yaşayan avcı bir topluluk gelir. Peki bu insanların tarihini ve yemek kültürlerini merak etmedik mi? Gelin bir göz atalım.
Kızılderililer, tahıla ve tarla mahsüllerine büyük önem vermişlerdir. En önemli Kızılderili mahsülleri arasında mısır, kabak, yabani pirinç, balkabağı, tatlı patates, domates, avokado, patates ve kakao bulunmaktadır. Amerikalılarda en önemli yemeklerden biri olan Şükran günü yemekleri aynı şekilde Kızılderililerde de önümüze çıkmaktadır. Hatta bu benzerliğe şaşıracağınızı düşünüyorum. Kızılderililerin şükran günü yemeklerinde genellikle hindi, balkabağı, fasulye, geyik eti ve mısır bulunmuştur. Kuzeydoğu ve büyük göllerin etrafında bulunan Kızılderililer arasında pirinç, akçaağaç ve yabani şekerleri popüler olarak bilinmektedir. Bin yıllar öncesinde severek tüketilen yemekler hâlâ günümüzde Amerika kıtasında popüler niteliktedir. Buna en güzel örneği deniz tarağı, kızılcık ve mısır ekmeği üzerinden verebilirim.
Peki gelelim et konusuna, bildiğimiz üzere kabile yaşam tarzına sahip çoğu toplulukta et büyük önem taşımaktadır. Şölenlerde, kutlamalarda, ritüellerde ve daha birçok etkinlikte diğer kabilelerde olduğu gibi Kızılderililerde de et büyük önem taşımıştır. Özellikle Amerikan bizonu(Buffalo) bu coğrafyadaki avcılar için vazgeçilmez bir tercih olmuştur. Kızılderililer, özellikle kuzey Kızılderilileri et konusunda sıkıntılar çekse de çok başarılı yöntemlere imza atmışlardır. Hava ve iklim şartlarından dolayı yemek konusunda sıkıntıları olan Kızılderililer kurutma yöntemi ile daha uzun vadede tüketilebilen yiyecekler elde etmişlerdir. Geleneksel yöntemleri haline gelen bu kurutma yönteminde, etler ince bir şekilde kesilerek sert ve kırılgan olana kadar güneşin ısısı ile kurutmaya bırakılır. Bu yöntem günlerce veya aylarca sürebilir olsa da sonuç olarak uzun vadede tüketilebilir ve korunabilir gıda elde ederler. Et sadece bu şekilde değerlendirilmemiştir. Bizonun her parçasına ayrı önem göstermişlerdir. Haşlanmış et, beyinle yoğunlaştırılmış işkembe çorbası, kavrulmuş bağırsaklar, tütsülenmiş sakatat etleri vb. birçok şekilde değerlendirildiği bilinmektedir. Bizon, geyik, antilop gibi hayvanlar otlayan hayvanlar statüsünde oldukları için etleri besin değeri olarak çok zengindir. Bu nedenle Kızılderililerin sağlıklı ve zengin besin içeriklerine sahip yemek kültürleri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bugünkü blog yazımda Kızılderililer ve onların yemek kültürlerine göz attık. Ben yazarken ve araştırıken çok keyif aldım, aynı şekilde sizin de okurken keyif aldığınızı umuyorum. Kızılderililer kadar zengin içerikli besinler tüketmeye özen göstermenizi temenni eder, okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yine çok başarılı ve bilgilendirici bir yazı olmuş, ellerinize sağlık şefim. :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
Sil